ALİREZA KHATAMİ SİNEMASI: ÖLDÜRDÜĞÜN ŞEYLER FİLMİ

(16 yaş ve üzeri için uygundur.)

İran asıllı ve Kanada’da yaşayan yönetmen Alireza Khatami’nin yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği Öldürdüğün Şeyler filmi, Ocak 2025’te Amerika Birleşik Devletleri’nin Utah eyaletinde, Salt Lake şehrinde düzenlenen Sundance Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapmış ve burada “En İyi Yönetmen” ödülünü kazanmıştır. Film, Nisan 2025’te gerçekleştirilen 44. İstanbul Film Festivali kapsamında Türkiye’deki sinemaseverlerle buluşmuştur. Röportajlarında sinemasının kültürel çeşitliliğini vurgulayan Khatami, bu filminde de sinematografik anlatı teknikleri ile diyalogların gücünü bir araya getirerek kahramanın yolculuğunu izleyiciyi bireysel ve varoluşsal sorgulamalara yönlendiren bir deneyim haline dönüştürmektedir.

Başrollerini Ekin Koç, Erkan Kolçak Köstendil ve Hazar Ergüçlü’nün paylaştığı filmde yönetmen, sistemlerin susturduğu bireyleri ve bastırılmış hakikatleri merkezine alarak güçlü bir direniş ortaya koymaktadır. Yapım, itaat, otorite ve mutlak güç kavramlarını metaforik bir anlatım diliyle karşı karşıya getirirken “Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir,” ifadesini de tematik düzeyde yaşatmaktadır. En büyük mübadele ise bireyin kendisiyle kurduğu sessizlik üzerinden başlamaktadır.

Filmde, yurt dışında eğitim gören Ali (Ekin Koç) memleketine geri döner. Annesi hastadır ve bakımını babası üstlenmiştir. Dr. Hazar (Hazar Ergüçlü) ile evli olan Ali, babasının narsist ve baskıcı tavırlarına rağmen annesini ziyaret ederek onunla ilgilenir. Ancak ansızın annesinin ölüm haberini almasıyla birlikte bu durumu şüpheyle karşılar ve gizemli bahçıvan Reza (Erkan Kolçak Köstendil) ile işbirliği yaparak babasına yönelik intikam planları kurar. Film, aile olmanın yanı sıra apolitik bir duruşun imkânsızlığını ortaya koyarken izleyiciyi ahlaki normlar ve toplumsal değerler üzerine düşünmeye yöneltmektedir.

Yönetmenin David Lynch hayranlığının da hissedildiği filmde, Freud’a yapılan göndermeler de dikkati çekmektedir. Bu nedenle filmi yalnızca psikolojik bir dram olarak tanımlamak yetersiz kalmaktadır. Yapı, bireyin kendisiyle yüzleşmesini, ataerkil aile yapısında baba figürünün belirleyici rolünü ve aile içi ilişkilerdeki çatışmaları ele alarak karakterin bitmeyen içsel mücadelesini öne çıkarmaktadır. Artan kaygı ve bunun yönetilememesi, gerilimi aşılması güç bir noktaya taşırken, karakterin ego üzerinden geliştirdiği savunma mekanizmaları görünür hale gelmektedir. Aynalarla yüzleşemeyecek kadar kendisinden kaçan Ali’nin hikâyesi, Türk toplumundaki aile yapısının sancılarına da dokunmaktadır.

Filmde karakterlerin iyi ve kötü olarak mutlak bir biçimde ayrılmaması, izleyiciyi etik olmayan davranışları sorgulamaya yönlendirmektedir. Bu bağlamda yapım, geleneksel anlatı kalıplarına cesurca eleştirel bir yaklaşım getirmektedir. Babayı kız kardeşlerin desteklemesi ve baba hakkında olumlu düşünceler dile getirmeleri, güçlü baba figürünün pekişmesini sağlarken, başkarakterin gelişim sürecinde babanın etkisinin belirginleşmesi Ali’nin intikam planlarını şekillendiren unsurlardan biri haline gelmektedir.

Sonuç olarak, Öldürdüğün Şeyler filmi psikanalitik bir perspektifle ele alındığında, anlam derinliğini artıran ve izleyiciyi çok katmanlı bir okuma sürecine davet eden bir yapıya sahiptir. Yönetmenin, özellikle baba figürü üzerinden yoğunlaştırdığı “Işığı öldür” vurgusu, filmin temel simgesel yönünü oluşturan ataerkil yapının, otoritenin ve bireysel yüzleşmenin kesiştiği bir alan sunmaktadır. Bu ifade, üzerine kapsamlı teorik tartışmaların yürütülebileceği bir zemin hazırlamakta; aynı zamanda izleyiciyi bireysel deneyim aracılığıyla filmin öznel bir yorumuna da yönlendirmektedir. Dolayısıyla film, yalnızca sinematografik estetik bağlamında değil, aynı zamanda psikanalitik çözümlemelere imkân tanıyan bir anlatı ekseni kurarak, akademik tartışmalara açık bir yapıt niteliği kazanmaktadır. Yönetmen Khatami’nin, 2026 Akademi Ödülleri için Kanada’nın resmî başvurusu olarak “En İyi Uluslararası Film” adaylığına seçilmesi ise asla bir tesadüf değildir. Yönetmenin de belirttiği gibi: “Bu film, yıllar boyunca birçok inanılmaz işbirlikçinin sevgisi, cesareti ve yaratıcılığıyla çekildi.” Bu bağlamda, hem filme hem de yönetmene gelecekteki projelerinde başarılar dilemek yerinde olacaktır. 

Elif Türe Atam

11 Yorum “ALİREZA KHATAMİ SİNEMASI: ÖLDÜRDÜĞÜN ŞEYLER FİLMİ”

  1. Film bittiğinde içimde uzun süre yankısı kalan bir sessizlik oldu. Bazı sahneler öyle derinden dokundu ki, sanki kendi içimde yıllardır yüzleşmekten kaçtığım şeylerle karşılaştım. Karakterlerin suskunluğu bile ağır bir şey söylüyordu. Görüntüler, mekânlar ve bakışlar bana ‘geçmişin hiçbir zaman tam anlamıyla kaybolmadığını’ hatırlattı. İzlerken hem huzursuz oldum hem de bir şekilde iyileştirici bir tarafını hissettim. Sinemanın bazen sadece izlenmediğini, aynı zamanda yaşandığını bu filmle bir kez daha gördüm.

  2. Yazınız filme karşı ilgiyi arttırıyor. Gerçekten sinematografisi ve anlatısıyla sinemayı yapay zeka filmlerinden sonra tekrardan akademik ortamlara taşıyan bir film mi merak uyandırıyor! Sevgiler.

  3. Emeğinize sağlık.Bir filmi bu şekilde hiç incelemediğimi farkettim.Artık filmlere bakış açımı değiştirdiğinizden emin olabilirsiniz.Teşekkürler

  4. Elif hanım kaleminize sağlık.ilk kez sizden okuyorum filmin detaylarını. İzleyeceğim kesinlikle.Basarilar👏👏

Recep için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir