“Ayıklayıp yediğim fıstıkların tadı damağımda kaldı. Dedemin sohbeti gibi. Dedem der ki; “Güzel söz, zehirli yemeği yağla bal yapar, kuzum. Ağzını güzel söze aç.” Dedem haklıymış.
Yazar: Zehra Burçak
DOSTANE
Güneşin batışı bana her zaman sükûnet verir. Doğuşun hayata can katan güzelliği kadar, batışa da ihtiyaç var. Gündüz yorulan insanlar akşam köşesine çekilir. Sakin sakin süzülürken güneş, en can alıcı renge bürünür aleve eş. Ateş kırmızısı ve sükûnet, zıtlığın içindeki ahenk…
ŞÜPHE
Yatağımdan kalktım; huzursuzum. Bir sağa, bir sola bilinçsizce yürüdüğümü fark ettim. Ne oluyor bana, nedir bu durumum?
YOLDAŞ MARTILAR
Evde ekmeklerin içini yer Bülbül Teyze yumuşak yumuşak. İşte onların sert kısımlarıdır martılara getirdiği. O, lokmaları havaya atar, martılar anında havada yakalar nasiplerine düşeni.
DUYGULAR
Duygular, bedendeki motora güç veren yakıttır. Bir bunalım, bir zalimlik bozuk yakıt gibi bozar motoru, iş yapamaz hale getirir.
GECE
“Gecesini diriltmeyenin, gündüzü de ölmüştür.”