Ve kadınım ben… Heybesine umutları, hüzünleri, acıları, mutlulukları, başarıları, hırsları, özverileri, aslında kâinatı sığdırabilen varlığım.
Yazar: Bahar Uzun Göztok
İNSANIM BEN…
Dünyanın bir ucunda teninin kızılıyla dans eden kabile reisiyle, elinde sapanla savaşa karşı koyan çocuğun dansındaki duruşu sever onun yanında olurum.
YAŞASIN ÇOCUKLAR!
Hakkı var bütün çocukların annelerin kucağında huzuru bulmaya, babalarının gölgesinde güvende hissetmeye.
HEPİMİZ DÜRÜSTÜZ…
Gözümüzle görmek gibi bir şey inanmak. Kendini ikna etmelerin en güçlüsü.
MEYDAN’DAN TÜNEL’E
Heykelin önünde çok buluşmuşluğumuz vardır arkadaşlarla, sözleştiğimiz saate çok hassas davranmışlığımız olduğu gibi. Buluşup yol boyunca sohbet etmişliğimiz, sohbetimize yüz yılları ortak etmişliğimiz vardır. Taksim Meydanı’ndan Tünel Meydanı’na kadar uzanan yolda, nice duygularımız yüklenmiştir. Sayfa sayfa yıllara, satırlar dolusu anılar sığmamıştır. Hep arta kalmıştır yarınlara. Sözcüklerimiz İstiklal Caddesinin anılarına asılı kalmıştır.
GÜZ YAPRAKLARI
Yağmurlar düşüyor saçlarımıza, alabildiğince ıslanıyor yine ruhumuz. Her hazan mevsimi aynı damlalar vuruyor bedenimize sanki, ama, her seferinde başka bir dokunuş bırakıyor.
TROYA
Alabildiğine mavi serin suların diplerindeki binbir renk deryasından, kafamızı çıkarıp, derin nefesler alarak ilerlemek dümdüz yollarda yeşilin cennetine doğru… Tutkulu ve kudretli yeşille mavinin buluşmasına tanıklık etmek ne âlâ.
HIYAR TADINDA ÇİLEK…
Bir tohumun fideye fidenin de meyveye yaşam dönüşümünü seyretmenin ve takip etmenin garip bir mutluluğu vardır.
ŞİİR VE ŞAİR…
Kelimelerin insan ruhuyla dansıdır şiir. Kısa ve yoğrulmuş anlamlar bütünüdür okuyana.
SEVİ
Büyük kelamdı sevmek… Dev gibi cümlelerde yok pahasına harcadık. Ne kadar abartılı cümlelerle tanımlarsak o kadar çok sevdik zannettik. En doğrusu ve olması gereken neydi hiç bilemedik.