Diken konusunda atasözü, deyim, hikâye, fıkra, dergi olur da şiir olmaz mı; şiir konusunda da en güzel mısralar “diken” metaforu etrafında vücuda getirilmiş.
Klasik şiir denince akla ilk gelen gül(sevgili), bülbül (âşık) ve diken (rakip) mazmunlarıdır. Sevgilideki bazı güzellik unsurlarının şekil olarak dikene benzemesi (kirpik), sevgili ve âşık arasındaki ilişkiden kaynaklanan dert ve sıkıntıları anlatmada dikenin batıcı, can acıtıcı, yaralayıcı yönünün olması şairler üzerinde etkili olmuştur.
Toplumsal ilişkilerde karşılaşılan olumsuz tavır ve davranışlar, dinî ve tasavvufî düşünce gereği uzak durulması gereken bazı kötü haller, zarar verici yönü münasebetiyle diken göstergesiyle ilişkilendirilmiştir.
Divan şiirinin en büyük isimlerinden Fuzulî, meşhur Su Kasidesi’nde dikene olumlu bakar:
Ârızun yâdiyle nemnâk olsa müjgânum n’ola
Zâyi olmaz gül temennasıyla virmek hâre su
Sevgilinin (Hz. Muhammed) yanağını anarken kirpiklerin ıslanmasına şaşılmamalıdır; çünkü gül açılmasını sağlamak arzusuyla dikene su vermek boşa harcanmış bir emek değildir.
Safâ-yı Ka’be-i kûy-ı nigâra sa’y iden uşşâk
Gül-i bağ-ı İrem gibi görür hâr-ı mugaylânı (Helâkî)
Sevgili yüce bir varlık olarak görülünce, onun bulunduğu mekân Kâbe ve Safâ, âşıkların oraya ulaşma çabası ise (sa’y) ibadet gibi kutsal kabul edilir. Sevgiliye ulaşmak isteyen âşıklar için deve dikenleri bile İrem bahçesinin gülü olur.
Bülbül-i zâr gibi hâr olursam ne aceb
Bir gül-i gülşen-i hüsnün dikeni oldı gönül (Fatîn)
Âşığın gönlü, güzellik bahçesinin gülünün dikeni olmuştur; bundan dolayı âşığın inleyen bir bülbül olmasına şaşılmamalıdır.
Aynıma sensiz diken oldu cihân
Kandasın ey tâze gülistânımız (Seyyid Nesîmî)
Sevgili olmayınca bütün dünya âşığın gözünde diken gibidir.
Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr eder
Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-dîbâ seni (Nedîm)
Nedîm, “Ey nazlı sevgilim! Güllü elbise giydin ama korkarım ki elbisenin dikeninin gölgesi seni incitir.” diyerek nezaketin, nahifliğin, sevgiliyi koruma psikolojisinin en güzel örneklerinden birini vermiştir.
Kimse râh-ı Kâbe-i vaslunda cân kurtarmadı
Zahm-ı gamzen benzemez hâr-ı mugaylân zahmına ( Bâkî)
Klasik şiirde sevgilinin yaşadığı mekân kutsal kabul edildiği için genellikle Kâbe ile aynîleştirilir. Sevgilinin yan bakışlarının yarası, Kâbe yollarındaki deve dikenlerinden daha yaralayıcı olduğu için âşıklar vuslata eremez.
Tahammül ey gül-i ter hâr-ı nâza müşkildir
Yeter yeter bu cefâ andelîb-i nâlâna (Mekkî)
Sevgili taze bir gül olsa da onun nazı, inleyen bülbül olan âşığı kendinden uzaklaştırdığı için dikenle sembolize edilir, buna tahammül zordur.
Hâr eylegil zâr eylegil dûr eylegil hor eylegil
Her ne dilerse hâtırun iy kadd-i şimşâd eylegil (Âşık Çelebi)
Âşık, her anlamda sevgiliye teslim olduğundan, sevgilinin gönlünün hoş olması için diken olmaya bile razıdır.
Nûr idin gayra bana hâr oldun
İllere gül bu zâra hâr oldun (Kâtibzâde Mustafa)
Sevgili, âşığa ettiği eziyetlerden dolayı doğrudan doğruya bir diken olarak hayal edilir. Şair “Başkalarına nûr idin, bana diken oldun; ellere gül, bu inleyen âşığa (bana) diken oldun” diyerek sevgiliye sitem eder.
Gül-i ruhsârına ey gonca-dehen göz dikesin
Hâr-ı müjgân açar sînesine zahm-ı hazâr ( Eşref Paşa)
Âşık, sevgilinin gül yanaklarına göz dikenin, kirpik dikenleriyle göğsünde binlerce yara açılacağını söyler.
Klasik şiirimizin (Divan şiiri), bu, inceliğin merdaneyle bir kez daha inceltildiği zarafetteki örneklerinden sonra günümüz şiirinden iki örnekle bu konuya nokta koymayı doğru buldum. Bunlardan biri Yunanlı şair Yannis Ritsos’tan, diğeri de Yağmur şiirinin şairi Nurullah Genç beyden.
AYNI DİKEN
Gece karşımızda, pencereleri kapalı
iki katlı yetimhanenin cephesi gibi duruyordu.
Ertesi gün, ağaçların altında bir kadın,
bir diken çıkardı ayağının tabanından –
Bizim her gece üstüne bastığımız o aynı diken .
Yannis Ritsos (Çeviren: Cevat Çapan)
DİKEN DİKEN/VUSLAT
zembilcide büyüyen, dal üstünde uyuyan
gülmek sende gül olur, sen bende diken diken
elmas beşik içinde kundağını öptüğüm
sevmek tende gül olur, ten bende diken diken
inci döker gözlerin asil kirpiklerinden
umut kanda gül olur, kan bende diken diken
kezzap akıtsan bile filizlenir yüreğim
ölüm canda gül olur, can bende diken diken
maverayı bulunca kapında süvariler
kılıç kında gül olur, kın bende diken diken
kafdağından öteye gidenler bir gün döner
hasret handa gül olur, gül bende diken diken
acıların birikir, birikir de içimde
her şey bende gül olur, gül bende diken diken
Nurullah Genç
Diken, olumsuzluklar içeren bir anlama sahip olsa da edebiyatımızı zenginleştiren bir unsur olmuş hep. Belki de insanların bazı sivri tavırlarını, davranışlarını en iyi anlatan kelimedir, ne dersiniz?
NURHAYAT ÖRENCİK
