Akıl Fikir Yayınları’ndaki Perşembe ikindi sonrası sohbetlerinde Oğuz Çetinoğlu büyüğüm ile tanışmak kısmet oldu. İsmail Derici Bey’in Oğuz Bey’e “Ağabeyiniz merhum Hulûsi Çetinoğlu’nun hayatını yazmalısınız,” dediğinde oradaydım. Oğuz Bey’in kararıyla birlikte Fatma Ersem Yargıcı Hanım da beni Oğuz Bey’e bu projede destek olmak için teşvik etti. Sağ olsun Oğuz Bey de teveccüh gösterdi. Bu noktadan sonra “Seçkinlerden Bir Seçkin: Hulûsi Çetinoğlu” kitabının hazırlık aşamasında ben de kendimce katkıda bulundum. Oğuz Bey bana bir takım matbu dokümanın dijital ortama aktarımı konusunda belgeler teslim etti. Tarihî değeri haiz bu belgeleri bilgisayar ortamına büyük bir ihtimamla aktardım. Her biri anlatılmaz kıymetteki bu belgeleri incelemek paha biçilmez bir tecrübeydi.
İnceleme ve bilgisayar ortamına aktardığımız belgelerin tashihi sürecinde, merhum Hulûsi Çetinoğlu’nu daha yakından tanıma imkânına sâhip oldum. Ülkelerin tarihlerinde bazı şahsiyetler iz bırakır. Duruşları, hâl ve hareketleri ile hem çevrelerine hem de sorumluluk sahibi oldukları etki alanlarına unutulmaz dokunuşlar yaparlar. Hulûsi Bey hakkındaki belgeleri incelerken bana en fazla tesir eden nokta şu oldu: Dirayetli ve dürüstlükten sapmadan, hakkaniyetli bir hayat sürme iradesi Hulûsi Bey’in şahsında temayüz etmiş. Hakkında görüş bildiren veya bulunduğu görevlerde teşrik-î mesai hâlindeki insanların hemen hepsi bir kişi hakkında böyle övgü dolu yorumlar yapıyorsa durup düşünmek lâzım. Pozisyon gereği karşı karşıya bulunduğu veya ast/üst ilişkisi içinde bulunduğu kişilere karşı her zaman dürüst ve -aleyhine durumlar oluşması ihtimali olsa bile- üstlerine söylenmesi gerekeni söyleyen bir bürokrata günümüzde rastlayan var mı bilmiyorum. Bu yüzden incelediğim belgelerdeki olayları ve Oğuz Bey’in kendi tanık olduğu olayları okuduğumuzda açıkçası hakikaten “seçkin”, “sıra dışı” ve “kâmil” bir insan portresi ile karşı karşıya kalıyoruz.
“Müslümanlık kâl ilmi değildir, hâl ilmidir” düsturunu bizzat hayatıyla bize anlatan Hulûsi Çetinoğlu gibi insanları günümüzde çok arıyoruz. Liyakatsizliğin, hafifliğin, cahilliğin geçer akçe olmasından şikâyetimiz Hulûsi Çetinoğlu gibi şahsiyetlerin günümüzdeki görünürlüğünün azalması, “Elhamdülillah Müslümanım” diyen kahir ekseriyetin meselenin künhüne vâkıf olmamasının acı tecrübelerini her gün yaşıyoruz.
Ezcümle, “Seçkinlerden Bir Seçkin: HULÛSİ ÇETİNOĞLU” isimli kitap, geçmişe dair bu aziz vatanda dürüst ve hizmet sevdasıyla yaşayan nice insanlardan bir örnek olması hasebiyle okunmayı ve okunması için tavsiye edilmeyi hak eden bir eser. Bu vesileyle Oğuz Çetinoğlu Bey’e bu eser sebebiyle şükranlarımızı arz ediyoruz.
ALİ ALTUNTERİM
Liyakatin oneminu vurguladiginiz icin sag olun. Dileriz memleketimizde liyakatin ve liyakatli kimselerin degeri artar ve anlasilir.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yaşadığımız hayatta nelerin yanlış gittiğinin üç aşağı beş yukarı hepimiz farkındayız. Asıl tehlikeli olan “anormal” olanın, “normal, alışıldık, garipsenmeyen” haline gelmesi. Düşünmesi bile insana hafakanlar bastıran bu ihtimali ortadan kaldırmak için uğraş vermek hepimizin boynunun borcu . Selamlar, hürmetler.